Enflasyon ile çaba sürerken, artan fiyatlara bir de stokçuluk yaparak krizi fırsata çevirenler eklendi.
Aracıları mazeret ederek malının fiyatını katlayanlardan, gelecek artırımların yolunu gözleyip mallarını stoklayanlara kadar birçok faktör vatandaşların hayatını daha da zorlaştırdı.
Market raflarından pazar tezgahına kadar artan fiyatlar, vatandaşların belini bükerken, Diyanet İşleri Başkanlığı helal çıkarın değerini Müslümanlara hatırlatacak bir Cuma Hutbesi hazırladı…
23 Eylül tarihli hutbede öne çıkan en değerli başlık ‘helal yararın önemi’ oldu.
Ticari hayattaki dürüstlüğün ehemmiyetini bir defa daha hatırlattı. İslam dinine nazaran kimsenin malından ve karından hesaba çekilmeden cennete gidemeyeceğinin hatırlatıldığı hutbede, şu sözlere yer verildi:
“Allah’ın size verdiği helal ve pak rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının. (Mâide, 5/88)
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Şanlı Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Allah’ın size verdiği helal ve pak rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Dürüst ve muteber tüccar, peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.”[2]
“Rızkınızı Allah katında arayın”
Aziz Müminler!
“Rezzâk” olan Rabbimiz, kullarına sayısız nimetler bahşetmiştir. Helal ve pak rızık peşinde koşmayı, haramlardan ise sakınmayı emretmiştir. Helalinden kazanmak için emek sarf etmeyi, alın teri dökmeyi öğütlemiştir. Hakikaten O, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
“Rızkınızı Allah katında arayın, O’na kulluk edin, O’na şükredin; sonunda O’na döndürüleceksiniz.”[3]
“Helal yarar, haram lokmayı mideyi yakıp kavuran bir kor üzere görmektir”
Değerli Müslümanlar!
Helal yarar; el emeği ve göz ışığıyla elde edilen nimetin “en güzel lokma” olduğunu idrak etmektir. Ölçüyü ve tartıyı eksiksiz yapmak, kelam ve davranışlarda dürüst davranmaktır.
Helal kar, işinin hakkını vermek, emekçinin hakkını alın teri kurumadan ödemektir. Kul ve kamu hakkına riayet ederek çıkarı ve ömrü bereketlendirmektir. Helal yarar, maddi taraftan yükselirken, manevi olarak tükenmemektir. Hırs ve tamahın esiri olmamak, boynunda hiçbir kulun vebalini taşımamaktır. Helal yarar, palavra, hile ve aldatmadan kaçınmak, haram lokmayı, mideyi yakıp kavuran bir kor üzere görmektir.
“Modern vakitler iş ve ticaret ahlakını da olumsuz etkiliyor”
Değerli Müminler! Ne acıdır ki çağdaş vakitler iş ve ticaret ahlakını da olumsuz etkiliyor. Dürüst, muteber, helal-haram hassasiyeti olan, işinin ve personelin hakkını gözetenlerin sayısı elbette çoğunlukta. Fakat bunun yanında yalnızca maddiyat odaklı düşünenlerin, daha fazla kazanmayı hayatın gayesi sananların sayısı da artıyor.
Çalışma ve ticaretin de bir imtihan, işini layıkıyla yapmanın da bir ibadet olduğu bazen göz arkası ediliyor.
“İslam, stokçuluk ve karaborsacılık üzere her türlü haramdan şiddetle kaçınmamızı emreder”
Hâlbuki İslam, boğazımızdan geçen her bir lokmanın helal ve yasal olmasını imanımızın bir gereği olarak görür. İçki ve ticaretinden, içerisinde kumar olan bütün oyunlardan, faizin her çeşidinden, hırsızlık, rüşvet, tefecilik, kamu malını üzerine geçirmek, stokçuluk ve karaborsacılık üzere her türlü haramdan şiddetle kaçınmamızı emreder.
“Haramla beslenen bedenin layık olduğu yer lakin cehennemdir”
Unutmayalım ki kim helalinden kazanıp helal yollarda harcarsa ibadeti kabul, duası makbul olur. Çıkarı rahmetle, hanesi huzurla dolar.
Nihayetinde Allah’ın isteğine ve cennetine nail olur. Kim de yediğine, içtiğine, giydiğine haram bulaştırırsa malının rahmeti azalır. Kazandığını zannederken aslında kaybeder. Dünya saadeti yok olur, ahirette ise cehennem azabına duçar olur.
Nitekim Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:
“Haramla beslenen bedenin layık olduğu yer lakin cehennemdir.”[4]
“Helalinden kazanalım, helalinden üretelim, helalinden yiyelim ve helalinden harcayalım”
Aziz Müslümanlar!
Hayatımızın her alanında olduğu üzere iş ve ticaret hayatımızı da doğruluk ve dürüstlük üzerine inşa edelim. Allah’ın koyduğu helal-haram hudutlarını hakkıyla koruyalım. Helalinden kazanalım, helalinden üretelim, helalinden yiyelim ve helalinden harcayalım. Süreksiz dünya malını, kalıcı ahiret saadetine tercih etmeyelim. Hutbemi Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in şu ikazıyla bitiriyorum:
“Kıyamet gününde insanoğlu, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan hiçbir yere kımıldayamaz.”[5]
Muhterem Müslümanlar!
Bu hafta başı itibariyle Kur’an kurslarımız eğitim öğretime başlamıştır. 4-6 yaş kümeleri ve yoğunlukla hanım kardeşlerimizin katıldığı gereksinim odaklı Kur’an kursu kayıtlarımız devam etmektedir. Yakınlarınıza duyurmanızı hatırlatır, başarılı ve verimli bir devir olmasını Şanlı Allah’tan niyaz ederim.”
[1] Mâide, 5/88.
[2] Tirmizî, Büyû’, 4.
[3] Ankebût, 29/17.
[4] Tirmizî, Cum’a, 79.
[5] Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1
