Antalya’da yaşayan Nilüfer Leylek(48), yıllarca mesken hanımlığı yaptıktan sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin dayanağıyla kurulan Korkuteli Ziraî Kalkınma Kooperatifi’ne dahil olup üretim yapmak istedi. Tarhanadan turşuya, salçadan reçele el emeği eserleri yetiştiren bayanlarla birlikte çalışan Nilüfer Leylek, kısa müddette mesken iktisadına takviye olacak ölçüde kar sağladı.
Üniversiteyi tam burslu okudu
DHA’nın haberine nazaran; Nilüfer Leylek’in iki çocuğunun büyüğü olan Özen(28), 2013 yılında özel bir üniversitenin moleküler biyoloji ve genetik kısmını tam burslu kazandı. Emekli eşi Mehmet Leylek’in de nakliyecilikten elde ettiği ek gelirle hem geçimlerini sağlayıp hem kızına vakit zaman harçlık gönderen Nilüfer Leylek’in takviyesi, 4 yıl boyunca sürdü. İtina Leylek, lisans eğitimini tamamlamasının akabinde 1 yıl da yüksek lisans hazırlığı yapıp, doktorası için ABD’nin dünyaca saygın üniversitesi MIT’te eğitim hakkı kazandı. Geçen yıl dünyada sırf 11 öğrenciye verilen ‘Fulbright’ bursunu da kazanan İhtimam Leylek, ABD’de yaşamaya başladı. 1 yıldır MIT’te mide kanseri ve tedavisi üzerine yeni bir çalışmayla ilgilenen İtina Leylek, sık sık annesiyle cep telefonuyla manzaralı görüşüyor.
Kızıyla görüşürken gözyaşlarını tutamadı
Nilüfer Leylek, ayda bir gönderdiği harçlığın kur farkı nedeniyle kızı Özen’in gereksinimini karşılamayacağını bilmesine karşın dayanak olmayı sürdürüyor.
Gönderdiği parayı tarhana satarak kazanan Nilüfer Leylek, “Kızımı imajlı her gördüğümde farklı bir his yaşıyorum. Çok duygulanıyor ve gurur duyuyorum. Geçen sene 12 Eylül’de sarılabilmiştim. Bir yıl geçti neredeyse, çok özledim kızımı. Kızıma sattığım eserlerden gönderdiğim paranın denizde kum zerresi olduğunu biliyorum lakin maneviyatı benim için çok daha önemli” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
“Annemin dayanağına hiçbir vakit az demedim”
Annesinden gelen paranın değerinin daha çok olduğunu, hiçbir vakit az bulmadığını belirten İhtimam Leylek de “Süreç olarak hepimiz zorlandık. İleride hoş şeyler olacağını düşünerek zorluklara katlanıyoruz. Türkiye ile ortamızda 7 saat fark var. Annem bazen aradığında ben laboratuvarda oluyorum. Annemin takviyesine hiçbir vakit ‘az’ demedim. Dayanağı benim için çok değerli. Türkiye’ye döndüğümde annemin dayanağının geri dönüşü kesinlikle olacak” diye konuştu.
Anne- kız, 7 saatlik fark nedeniyle Türkiye saati ile her gün 16.00’da görüşüyor. Günün sadece bu saatlerinde müsait olan İtina Leylek, annesi Nilüfer Leylek ile yarım saat görüştükten sonra rutin işlerine devam ediyor.
